Türk Ticaret Kanunu Sigorta Kitabı Tüm Maddeler

ALTINCI KİTAP

Sigorta Hukuku

BİRİNCİ KISIM

Genel Hükümler

A) Sigorta sözleşmesi

I – Temel kavramlar

1. Tanım

MADDE 1401 (1) Sigorta sözleşmesi, sigortacının bir prim karşılığında, kişinin para

ile ölçülebilir bir menfaatini zarara uğratan tehlikenin, rizikonun, meydana gelmesi hâlinde

bunu tazmin etmeyi ya da bir veya birkaç kişinin hayat süreleri sebebiyle ya da hayatlarında

gerçekleşen bazı olaylar dolayısıyla bir para ödemeyi veya diğer edimlerde bulunmayı

yükümlendiği sözleşmedir.(2) Ruhsatsız bir şirket ile onun bu durumunu bilerek yapılan sigorta sözleşmeleri

hakkında Türk Borçlar Kanununun 604 ve 605 inci maddeleri uygulanır. Türkiye’de yerleşik

olmayan sigorta şirketleriyle kurulan sigorta sözleşmelerinde bu hüküm uygulanmaz.

2. Karşılıklı sigorta

MADDE 1402 (1) Birden çok kişinin birleşerek, içlerinden herhangi birinin, belli bir

rizikonun gerçekleşmesi durumunda doğacak zararlarını tazmin etmeyi borçlanmaları

karşılıklı sigortadır. Karşılıklı sigorta faaliyeti ancak kooperatif şirket şeklinde yürütülebilir.

3. Reasürans

MADDE 1403 (1) Sigortacı, sigorta ettiği menfaati, dilediği şartlarla, tekrar sigorta

ettirebilir.

(2) Reasürans, sigortacının, sigorta ettirene karşı borç ve yükümlülüklerini ortadan

kaldırmaz; sigorta ettirene, tekrar sigorta yapana karşı, doğrudan dava açmak ve istemde

bulunma haklarını vermez.

4. Geçerli olmayan sigorta

MADDE 1404 (1) Sigorta ettirenin veya sigortalının, kanunun emredici hükümlerine,

ahlâka, kamu düzenine, kişilik haklarına aykırı bir fiilinden doğabilecek bir zararını teminat

altına almak amacıyla sigorta yapılamaz.

II – Hükümler

1. Sözleşmenin yapılması sırasında susma

MADDE 1405 (1) Sigortacı ile sigorta sözleşmesi yapmak isteyen kişinin,

sözleşmenin yapılması için verdiği teklifname, teklifname tarihinden itibaren otuz gün içinde

reddedilmemişse sigorta sözleşmesi kurulmuş sayılır.

(2) Teklifnamenin verilmesi sırasında yapılmış ödemeler, sözleşmenin yapılmasından

sonra prim olarak kabul edilir veya ilk prime sayılır. Bu ödemeler, sözleşme yapılmadığı

takdirde, kesinti yapılmadan, faiziyle birlikte geri verilir.

(3) 1483 üncü madde hükmü saklıdır.

2. Temsil

a) Genel olarak

MADDE 1406 (1) Bir kişi, diğer bir kişinin adına onu temsilen sigorta sözleşmesi

yapabilir; temsilci yetkisiz ise ilk sigorta döneminin primlerinden sorumlu olur.

(2) Adına sigorta sözleşmesi yapılan kişi, rizikonun gerçekleşmesinden önce veya

1458 inci madde hükmü saklı kalmak üzere, riziko gerçekleşince de sözleşmeye sonradan

icazet verebilir.

(3) Başkasının adına yapıldığı anlaşılmayan veya yetkisiz yapılan sözleşme, menfaati

bulunması şartıyla, temsilci adına yapılmış sayılır.

b) Talimat bulunmaması

MADDE 1407 (1) Temsilci, sigorta ettiren tarafından, sigorta şartlarıyla ilgili

herhangi bir talimat verilmemişse, sigorta sözleşmesini, sözleşmenin yapıldığı yerdeki mutat

şartlara göre yapar.

3. Sigorta menfaatinin yokluğu

MADDE 1408 (1) Sigorta sözleşmesinin yapılması anında, sigortalanan menfaat

mevcut değilse, sigorta sözleşmesi geçersizdir. Sözleşmenin yapıldığı anda varolan menfaat,

sözleşmenin süresi içinde ortadan kalkarsa, sözleşme o anda geçersiz olur.

(2) 1470 inci madde hükmü saklıdır.

4. Sigortanın kapsamı

MADDE 1409 (1) Sigortacı, sözleşmede öngörülen rizikonun gerçekleşmesinden

doğan zarardan veya bedelden sorumludur.

(2) Sözleşmede öngörülen rizikolardan herhangi birinin veya bazılarının sigorta

teminatı dışında kaldığını ispat yükü sigortacıya aittir.

5. Sigorta süresi

MADDE 1410 (1) Süre, sözleşmeyle kararlaştırılmamış ise, taraf iradeleri, yerel

teamül ile hâl ve şartlar göz önünde bulundurularak, mahkemece belirlenir.

6. Sigorta dönemi

MADDE 1411 (1) Prim daha kısa zaman dilimlerine göre hesaplanmamış ise bu

Kanuna göre sigorta dönemi bir yıldır.

7. Sigorta ettiren dışındakilerin bilgisi ve davranışı

MADDE 1412 (1) Kanunda sigorta ettirenin bilgisine ve davranışına hukuki sonuç

bağlanan durumlarda, sigortadan haberi olması şartı ile sigortalının, temsilci söz konusu ise

temsilcinin, can sigortalarında da lehtarın bilgisi ve davranışı da dikkate alınır.

8. Fesih ve cayma

a) Olağanüstü durumlarda fesih

MADDE 1413 (1) Sigortacının, konkordato ilan etmesi, ilgili sigorta dalına ilişkin

ruhsatının iptâl edilmesi veya sözleşme yapma yetkisinin kaldırılması gibi hâllerde; sigorta

ettiren, bu olguları öğrendiği tarihten itibaren bir ay içinde sigorta sözleşmesini feshedebilir.

(2) Primlerin tamamını ödememişken sigorta ettiren konkordato ilan etmişse, sigortacı,

bunu öğrendiği tarihten itibaren, bir aylık bildirim süresine uyarak, sigorta sözleşmesini

feshedebilir.

(3) Zorunlu sigortalar ile prim ödemesinden muaf hâle gelmiş can sigortalarına ikinci

fıkra uygulanmaz.b) Sigorta priminin artırılmasında fesih

MADDE 1414 (1) Sigortacı, sigorta teminatının kapsamında değişiklik yapmadan,

ayarlama şartına dayanarak primi yükseltirse, sigorta ettiren, sigortacının bildirimini aldığı

tarihten itibaren bir ay içinde sözleşmeyi feshedebilir.

c) Kısmi fesih ve cayma

MADDE 1415 (1) Sigortacının sigorta sözleşmesini, bazı hükümlerine ilişkin olarak

feshetmesi veya ondan cayması haklı sebeplere dayanıyorsa ve sigortacının sözleşmeyi geri

kalan hükümlerle, aynı şartlarla yapmayacağı durumdan anlaşılıyorsa, sigortacı sözleşmenin

tamamını feshedebilir veya ondan cayabilir.

(2) Sigortacı, sözleşmeyi kısmen feshetmiş veya ondan caymışsa, sigorta ettiren

sözleşmenin tamamını feshedebilir veya ondan cayabilir.

9. Tebliğler ve bildirimler

MADDE 1416 (1) Sigorta ettiren tarafından yapılacak tebliğler ve bildirimler

sigortacıya veya sözleşmeyi yapan ya da yapılmasına aracılık eden acenteye; sigortacı

tarafından yapılan tebliğler ve bildirimler ise, sigorta ettirenin veya gerektiğinde sigortalının

ya da lehtarın sigortacıya bildirilmiş son adreslerine yapılır.

10. Olağanüstü durumlar

a) Tarafların aczi, takibin semeresiz kalması

MADDE 1417 (1) Sigorta ettiren, aciz hâline düşen veya hakkında yapılan takip

semeresiz kalan sigortacıdan, taahhüdünün yerine getirileceğine ilişkin teminat isteyebilir. Bu

istemden itibaren bir hafta içinde teminat verilmemiş ise sigorta ettiren sözleşmeyi feshedebilir.

(2) Primin ödenmesinden önce acze düşen, iflas eden veya hakkında yapılan takip

semeresiz kalan sigorta ettirene, sigortacının istemiyle, aynı şartlarla, birinci fıkra hükmü

uygulanır.

b) Sigortacının iflası

MADDE 1418 (1) Sigortacının iflası hâlinde sigorta sözleşmesi sona erer.

Sigortacının iflasından önce ödenmeyen tazminatlar, özel hükümler saklı kalmak kaydıyla,

önce 3/6/2007 tarihli ve 5684 sayılı Sigortacılık Kanunu gereğince sigortacı tarafından

ayrılması gereken teminatlardan, sonra iflas masasından karşılanır.

(2) Hak sahipleri iflas masasına İcra ve İflas Kanununun 206 ncı maddesinin dördüncü

fıkrasında düzenlenen üçüncü sırada katılır.

11. Prim iadesi

MADDE 1419 (1) Sigorta sözleşmesi sona erdiği takdirde, Kanunda aksi

öngörülmemişse, işlemeyen günlere ait ödenmiş primler sigorta ettirene geri verilir.

12. Zamanaşımı

MADDE 1420 (1) Sigorta sözleşmesinden doğan bütün istemler, alacağın muaccel

olduğu tarihten başlayarak iki yıl ve 1482 nci madde hükmü saklı kalmak üzere, sigorta

tazminatına ve sigorta bedeline ilişkin istemler her hâlde rizikonun gerçekleştiği tarihten

itibaren altı yıl geçmekle zamanaşımına uğrar.

(2) Diğer kanunlardaki hükümler saklıdır.

III – Tarafların borç ve yükümlülükleri

1. Sigortacının borç ve yükümlülükleri

a) Rizikoyu taşıma yükümlülüğü

aa) Genel olarak

MADDE 1421 (1) Aksine sözleşme yoksa, sigortacının sorumluluğu primin veya ilk

taksidinin ödenmesi ile başlar; kara ve denizde eşya taşıma işlerine ilişkin sigortalarda,

sigortacı, sözleşmenin yapılmasıyla sorumlu olur.

(2) 1430 uncu madde hükmü saklıdır.

bb) İmkânsızlık

MADDE 1422 (1) Sigortacının sorumluluğu başlamadan, sigorta ettirenin,

sigortalının ve can sigortalarında ayrıca lehtarın, fiilleri ve etkileri olmaksızın rizikonun

gerçekleşmesi imkânsızlaşmışsa, sigortacı prime hak kazanamaz.

b) Aydınlatma yükümlülüğü

MADDE 1423 (1) Sigortacı ve acentesi, sigorta sözleşmesinin kurulmasından önce,

gerekli inceleme süresi de tanınmak şartıyla kurulacak sigorta sözleşmesine ilişkin tüm

bilgileri, sigortalının haklarını, sigortalının özel olarak dikkat etmesi gereken hükümleri,

gelişmelere bağlı bildirim yükümlülüklerini sigorta ettirene yazılı olarak bildirir. Ayrıca,

poliçeden bağımsız olarak sözleşme süresince sigorta ilişkisi bakımından önemli

sayılabilecek olayları ve gelişmeleri sigortalıya yazılı olarak açıklar.

(2) Aydınlatma açıklamasının verilmemesi hâlinde, sigorta ettiren, sözleşmenin

yapılmasına ondört gün içinde itiraz etmemişse, sözleşme poliçede yazılı şartlarla yapılmış

olur. Aydınlatma açıklamasının verildiğinin ispatı sigortacıya aittir.

(3) Hazine Müsteşarlığı, çeşitli ülkelerin ve özellikle Avrupa Birliğinin düzenlemelerini

dikkate alarak, tüketiciyi aydınlatma açıklamasının şeklini ve içeriğini belirler.

c) Sigorta poliçesi verme yükümlülüğü

aa) Genel olarak

MADDE 1424 (1) Sigortacı; sigorta sözleşmesi kendisi veya acentesi tarafından

yapılmışsa, sözleşmenin yapılmasından itibaren yirmidört saat, diğer hâllerde onbeş gün

içinde, yetkililerce imzalanmış bir poliçeyi sigorta ettirene vermekle yükümlüdür. Sigortacı

poliçenin geç verilmesinden doğan zarardan sorumludur.(2) Sigorta ettiren poliçesini

kaybederse, gideri kendisine ait olmak üzere, yeni bir

poliçe verilmesini sigortacıdan isteyebilir.

(3) Poliçenin verilmediği hâllerde, sözleşmenin ispatı genel hükümlere tabidir.

bb) İçerik

MADDE 1425 (1) Sigorta poliçesi, tarafların haklarını, temerrüde ilişkin hükümler

ile genel ve varsa özel şartları içerir, rahat ve kolay okunacak biçimde düzenlenir.

(2) Poliçenin ve zeyilnâmenin eklerinin içeriği teklifnameden veya kararlaştırılan

hükümlerden farklıysa, anılan belgelerde yer alıp teklifnameden değişik olan ve sigorta

ettirenin, sigortalının ve lehtarın aleyhine öngörülmüş bulunan hükümler geçersizdir.

(3) Kanunlarda aksine hüküm bulunmadıkça, genel şartlarda sigorta ettirenin,

sigortalının veya lehtarın lehine olan bir değişiklik hemen ve doğrudan uygulanır. Ancak, bu

değişiklik ek prim alınmasını gerektiriyorsa, sigortacı değişiklikten itibaren sekiz gün içinde

prim farkı isteyebilir. İstenilen prim farkının sekiz gün içinde kabul edilmemesi hâlinde

sözleşme eski genel şartlarla devam eder.

d) Giderleri ödeme borcu

MADDE 1426 (1) Sigortacı, sigorta ettiren, sigortalı ve lehtar tarafından, rizikonun,

tazminatın veya bedel ödeme borcunun kapsamının belirlenmesi amacıyla yapılan makul

giderleri, bunlar faydasız kalmış olsalar bile, ödemek zorundadır.

(2) Eksik sigortanın yapıldığı hâllerde 1462 nci madde hükmü kıyas yolu ile uygulanır.

e) Tazminat ödeme borcu

aa) Genel olarak

MADDE 1427 (1) Aynen tazmine ilişkin sözleşme yoksa sigorta tazminatı nakden

ödenir.

(2) Sigorta tazminatı veya bedeli, rizikonun gerçekleşmesini müteakip ve rizikoyla

ilgili belgelerin sigortacıya verilmesinden sonra sigortacının edimine ilişkin araştırmaları

bitince ve her hâlde 1446 ncı maddeye göre yapılacak ihbardan kırkbeş gün sonra muaccel

olur. Can sigortaları için bu süre onbeş gündür. Sigortacıya yüklenemeyen bir kusurdan dolayı

inceleme gecikmiş ise süre işlemez.

(3) Araştırmalar, 1446 ncı maddeye göre yapılacak ihbardan başlayarak üç ay içinde

tamamlanamamışsa; sigortacı, tazminattan veya bedelden mahsup edilmek üzere, tarafların

mutabakatı veya anlaşmazlık hâlinde mahkemece yaptırılacak ön ekspertiz sonucuna göre

süratle tespit edilecek hasar miktarının veya bedelin en az yüzde ellisini avans olarak öder.

(4) Borç muaccel olunca, sigortacı ihtara gerek kalmaksızın temerrüde düşer.

(5) Sigortacının temerrüt faizi ödeme borcundan kurtulmasını öngören sözleşme

hükümleri geçersizdir.bb) Kısmi tazminat ödemeleri

MADDE 1428– (1) Sorumluluk sigortası dışındaki sigortalarda, aksine sözleşme

yoksa, sigorta süresi içinde yapılan kısmi tazminat ödemeleri sigorta bedelinden düşülür.

(2) Kısmi zarar hâllerinde taraflar sigorta sözleşmesini feshedebilirler. Ancak,

sigortacı fesih hakkını, kısmi tazminat ödemesinden sonra kullanabilir.

cc) Rizikonun gerçekleşmesinde kusur

MADDE 1429 (1) Sigortacı, aksine sözleşme yoksa, sigorta ettirenin, sigortalının,

lehtarın ve bunların hukuken fiillerinden sorumlu bulundukları kişilerin ihmallerinden

kaynaklanan zararları tazmin ile yükümlüdür. Sigorta ettiren, sigortalı ve tazminat ödenmesini

sağlamak amacıyla bunların hukuken fiillerinden sorumlu oldukları kişiler, rizikonun

gerçekleşmesine kasten sebep oldukları takdirde, sigortacı tazminat borcundan kurtulur ve

aldığı primleri geri vermez.

(2) 1495, 1503 ve 1504 üncü maddenin ikinci fıkrası hükmü saklıdır.

2. Sigorta ettirenin borç ve yükümlülükleri

a) Prim ödeme borcu

aa) Genel olarak

MADDE 1430 (1) Sigorta ettiren, sözleşmeyle kararlaştırılan primi ödemekle

yükümlüdür. Aksine sözleşme yoksa sigorta primi peşin ödenir. Özel kanunlardaki hükümler

saklıdır.

(2) Sigorta primi nakden ödenir. İlk taksidin nakden ödenmesi şartıyla, sonraki primler

için kambiyo senedi verilebilir; bu hâlde, ödeme kambiyo senedinin tahsili ile gerçekleşir.

(3) Sigorta ettiren, sigortacının sorumluluğu başlamadan önce, kararlaştırılmış primin

yarısını ödeyerek sözleşmeden cayabilir. Sözleşmeden kısmi cayma hâlinde, sigorta ettirenin

ödemekle yükümlü olduğu prim, cayılan kısma ilişkin primin yarısıdır.

bb) Ödeme zamanı

MADDE 1431 (1) Sigorta priminin tamamının, taksitle ödenmesi kararlaştırılmışsa

ilk taksidin, sözleşme yapılır yapılmaz ve poliçenin teslimi karşılığında ödenmesi gerekir.

Karada ve denizde eşya taşıma işlerine ilişkin sigortalarda sigorta primi, poliçe henüz

düzenlenmemiş olsa bile, sözleşmenin yapıldığı anda ödenir.

(2) İzleyen taksitlerin ödeme zamanı, miktarı ve priminin vadesinde ödenmemesinin

sonuçları, poliçe ile birlikte yazılı olarak sigorta ettirene bildirilir veya bu şartlar poliçe

üzerine yazılır.

(3) Sigorta priminin taksitle ödenmesinin kararlaştırıldığı hâllerde, riziko gerçekleşince,

ödenecek tazminata veya bedele ilişkin primlerin tümü muaccel olur.

(4) Başkası lehine yapılan sigortada, prim borcu için sigorta ettirenin aleyhine yapılan

takip semeresiz kalmışsa, zarar sigortalarında sigortalı, can sigortalarında lehtar, bu durumun

sigortacı tarafından kendilerine bildirilmesi hâlinde, primi ödemeyi üstlenirlerse sözleşme bu

kişilerle devam eder; aksi hâlde, sigortacı sigorta ettirene karşı sahip olduğu hakları kullanır.

(5) Sigortacı prim alacağını, 1480 inci madde hükmü saklı kalmak üzere ödenecek

tazminattan veya bedelden düşebilir. Bu hâlde, Türk Borçlar Kanununun 129 uncu maddesi

hükmü sigorta sözleşmeleri hakkında uygulanmaz.

cc) Ödeme yeri

MADDE 1432 (1) Sigorta primi, sigorta ettirenin, sözleşmede gösterilen adresinde

ödenir. Sözleşmede başka bir ödeme yeri gösterilmiş olmasına rağmen, sigorta primi fiilen

sigorta ettirenin gösterdiği adreste ödenegelmekte ise, bu ödeme yerine ilişkin söz konusu şart

yok sayılır.

dd) Primin indirilmesi

MADDE 1433 (1) Primi etkileyen sebeplerde, rizikonun hafiflemesini gerektiren

değişiklikler meydana gelmişse, prim indirilir ve gereğinde geri verilir.

(2) Sözleşmede öngörülen yüksek primin, sigorta ettirenin, rizikoyu ağırlaştıran

sebeplere ilişkin olarak bildirdiği hususlardaki yanılmalardan kaynaklanması hâlinde birinci

fıkra hükmü geçerlidir.

ee) Temerrüt

MADDE 1434 (1) 1431 inci maddeye uygun olarak istenilen sigorta primini

ödemeyen sigorta ettiren mütemerrit olur.

(2) İlk taksidi veya tamamı bir defada ödenmesi gereken prim, zamanında

ödenmemişse, sigortacı, ödeme yapılmadığı sürece, sözleşmeden üç ay içinde cayabilir. Bu

süre, vadeden başlar. Prim alacağının, muacceliyet gününden itibaren üç ay içinde dava veya

takip yoluyla istenmemiş olması hâlinde, sözleşmeden cayılmış olunur.

(3) İzleyen primlerden herhangi biri zamanında ödenmez ise, sigortacı sigorta ettirene,

noter aracılığı veya iadeli taahhütlü mektupla on günlük süre vererek borcunu yerine

getirmesini, aksi hâlde, süre sonunda, sözleşmenin feshedilmiş sayılacağını ihtar eder. Bu

sürenin bitiminde borç ödenmemiş ise sigorta sözleşmesi feshedilmiş olur. Sigortacının,

sigorta ettirenin temerrüdü nedeniyle Türk Borçlar Kanunundan doğan diğer hakları saklıdır.

(4) Bir sigorta dönemi içinde sigorta ettirene iki defa ihtar gönderilmişse sigortacı,

sigorta döneminin sonunda hüküm doğurmak üzere sözleşmeyi feshedebilir. Can

sigortalarında indirime ilişkin hükümler saklıdır.

b) Beyan yükümlülüğü

aa) Sözleşmenin yapılmasında

aaa) Genel olarak

MADDE 1435 (1) Sigorta ettiren sözleşmenin yapılması sırasında bildiği veya

bilmesi gereken tüm önemli hususları sigortacıya bildirmekle yükümlüdür. Sigortacıya

bildirilmeyen, eksik veya yanlış bildirilen hususlar, sözleşmenin yapılmamasını veya değişik

şartlarda yapılmasını gerektirecek nitelikte ise, önemli kabul edilir. Sigortacı tarafından yazılı

veya sözlü olarak sorulan hususlar, aksi ispat edilinceye kadar önemli sayılır.

bbb) Yazılı sorular

MADDE 1436 (1) Sigortacı sigorta ettirene, cevaplaması için sorular içeren bir liste

vermişse, sunulan listede yer alan sorular dışında kalan hususlara ilişkin olarak sigorta ettirene

hiçbir sorumluluk yüklenemez; meğerki, sigorta ettiren önemli bir hususu kötüniyetle

saklamış olsun.

(2) Sigortacı, liste dışında öğrenmek istediği hususlar varsa bunlar hakkında da soru

sorabilir. Söz konusu soruların da yazılı ve açık olması gerekir. Sigorta ettiren bu soruları

cevaplamakla yükümlüdür.

ccc) Bağlantı

MADDE 1437 (1) Tazminat ve bedel ödemelerinde, bildirilmeyen veya yanlış

bildirilen bir husus ile rizikonun gerçekleşmesi arasındaki bağlantı, 1439 uncu maddede

öngörülen kurallar uyarınca dikkate alınır.

ddd) Sigortacı tarafından gerçek durumun bilinmesi

MADDE 1438 (1) Bildirilmeyen veya yanlış bildirilen bir hususun ya da olgunun

gerçek durumu sigortacı tarafından biliniyorsa, sigortacı beyan yükümlülüğünün ihlal edilmiş

olduğunu ileri sürerek sözleşmeden cayamaz. İspat yükü sigorta ettirene aittir.

eee) Yaptırım

MADDE 1439 (1) Sigortacı için önemli olan bir husus bildirilmemiş veya yanlış

bildirilmiş olduğu takdirde, sigortacı 1440 ıncı maddede belirtilen süre içinde sözleşmeden

cayabilir veya prim farkı isteyebilir. İstenilen prim farkının on gün içinde kabul edilmemesi

hâlinde, sözleşmeden cayılmış kabul olunur. Önemli olan bir hususun sigorta ettirenin kusuru

sonucu öğrenilememiş olması veya sigorta ettiren tarafından önemli sayılmaması durumu

değiştirmez.

(2) Rizikonun gerçekleşmesinden sonra, sigorta ettirenin ihmali ile beyan

yükümlülüğü ihlal edildiği takdirde, bu ihlal tazminatın veya bedelin miktarına yahut

rizikonun gerçekleşmesine etki edebilecek nitelikte ise, ihmalin derecesine göre tazminattan

indirim yapılır. Sigorta ettirenin kusuru kast derecesinde ise beyan yükümlülüğünün ihlali ile

gerçekleşen riziko arasında bağlantı varsa, sigortacının tazminat veya bedel ödeme borcu

ortadan kalkar; bağlantı yoksa, sigortacı ödenen primle ödenmesi gereken prim arasındaki

oranı dikkate alarak sigorta tazminatını veya bedelini öder.

fff) Caymanın şekli ve süresi

MADDE 1440 (1) Caymanın, sigorta ettirene bir beyanla yöneltilmesi şarttır.

(2) Cayma, onbeş gün içinde sigorta ettirene bildirilir. Bu süre sigortacının bildirim

yükümlülüğünün ihlal edilmiş olduğunu öğrendiği tarihten itibaren başlar.

ggg) Caymanın hükümleri

MADDE 1441 (1) Cayma hâlinde, sigorta ettiren kasıtlı ise, sigortacı rizikoyu

taşıdığı süreye ait primlere hak kazanır.

hhh) Cayma hakkının düşmesi

MADDE 1442 (1) Cayma hakkı aşağıdaki hâllerde kullanılamaz:

a) Cayma hakkının kullanılmasından açıkça veya zımnen vazgeçilmişse.

b) Caymaya yol açan ihlale sigortacı sebebiyet vermişse.

c) Sigortacı, sorularından bazıları cevapsız bırakıldığı hâlde sözleşmeyi yapmışsa.

bb) Teklifin yapılması ile kabulü arasındaki değişiklikleri beyan yükümlülüğü

MADDE 1443 (1) Teklifin yapılması ile kabulü arasındaki değişiklikler hakkında

sözleşmenin yapılması sırasındaki beyan yükümlülüğüne ilişkin madde hükümleri kıyas yoluyla

uygulanır.

cc) Sözleşme süresi içinde

aaa) Genel olarak

MADDE 1444 (1) Sigorta ettiren, sözleşmenin yapılmasından sonra, sigortacının izni

olmadan rizikoyu veya mevcut durumu ağırlaştırarak tazminat tutarının artmasını etkileyici

davranış ve işlemlerde bulunamaz.

(2) Sigorta ettiren veya onun izniyle başkası, rizikonun gerçekleşme ihtimalini artırıcı

veya mevcut durumu ağırlaştırıcı işlemlerde bulunursa yahut sözleşme yapılırken açıkça

riziko ağırlaşması olarak kabul edilmiş bulunan hususlardan biri gerçekleşirse derhâl; bu

işlemler bilgisi dışında yapılmışsa, bu hususu öğrendiği tarihten itibaren en geç on gün içinde

durumu sigortacıya bildirir.

bbb) Sigortacının hakları

MADDE 1445 (1) Sigortacı sözleşmenin süresi içinde, rizikonun gerçekleşmesi veya

mevcut durumun ağırlaşması ihtimalini ya da sözleşmede riziko ağırlaşması olarak kabul

edilebilecek olayların varlığını öğrendiği takdirde, bu tarihten itibaren bir ay içinde

sözleşmeyi feshedebilir veya prim farkı isteyebilir. Farkın on gün içinde kabul edilmemesi

hâlinde sözleşme feshedilmiş sayılır.

(2) Değişikliklerin yapılmasından önceki duruma dönüldüğü takdirde fesih hakkı

kullanılamaz.

(3) Süresinde kullanılmayan fesih ve prim farkını isteme hakkı düşer.

(4) Rizikonun artmasına, sigortacının menfaati ile ilişkili bir husus, sigortacının

sorumlu olduğu bir olay veya insanî bir görevin yerine getirilmesi ve hayat sigortalarında da

sigortalının sağlık durumunda meydana gelen değişiklikler sebep olmuşsa, birinci ilâ üçüncü

fıkra hükümleri uygulanmaz.(5) Rizikonun gerçekleşmesinden sonra sigorta ettirenin ihmali belirlendiği ve

değişikliklere ilişkin beyan yükümlülüğünün ihlal edildiği saptandığı takdirde, söz konusu

ihlal tazminat miktarına veya bedele ya da rizikonun gerçekleşmesine etki edebilecek nitelikte

ise, ihmalin derecesine göre, tazminattan veya bedelden indirim yapılır. Sigorta ettirenin kastı

hâlinde ise meydana gelen değişiklik ile gerçekleşen riziko arasında bağlantı varsa, sigortacı

sözleşmeyi feshedebilir; bu durumda sigorta tazminatı veya bedeli ödenmez. Bağlantı yoksa,

sigortacı ödenen primle ödenmesi gereken prim arasındaki oranı dikkate alarak sigorta

tazminatını veya bedelini öder.

(6) Sigortacı, rizikonun gerçekleşmesinden önce, sigorta ettirenin beyan

yükümlülüğünü kasıtlı olarak ihlal ettiğini öğrenince, birinci fıkraya göre sözleşmeyi feshetse

bile, değişikliğin meydana geldiği sigorta dönemine ait prime hak kazanır.

(7) Sigortacıya tanınan feshin bildirim süresi veya feshin hüküm ifade etmesi için

verilen süre içinde, yapılan değişiklikle bağlantılı olarak rizikonun gerçekleşmesi hâlinde,

sigorta tazminatı veya bedeli ödenen primle ödenmesi gereken prim arasındaki oran dikkate

alınarak hesaplanır.

dd) Riziko gerçekleştiğinde

MADDE 1446 (1) Sigorta ettiren, rizikonun gerçekleştiğini öğrenince durumu

gecikmeksizin sigortacıya bildirir.

(2) Rizikonun gerçekleştiğine ilişkin bildirimin yapılmaması veya geç yapılması,

ödenecek tazminatta veya bedelde artışa neden olmuşsa, kusurun ağırlığına göre, tazminattan

veya bedelden indirim yoluna gidilir.

(3) Sigortacı rizikonun gerçekleştiğini daha önce fiilen öğrenmişse, ikinci fıkra

hükmünden yararlanamaz.

c) Bilgi verme ve araştırma yapılmasına izin verme yükümlülüğü

MADDE 1447 (1) Sigorta ettiren, rizikonun gerçekleşmesinden sonra, sözleşme uyarınca

veya sigortacının istemi üzerine, rizikonun veya tazminatın kapsamının belirlenmesinde gerekli ve

sigorta ettirenden beklenebilecek olan her türlü bilgi ile belgeyi sigortacıya makul bir süre içinde

sağlamak zorundadır. Ayrıca, sigorta ettiren, aldığı bilgi ve belgenin niteliğine göre, rizikonun

gerçekleştiği veya diğer ilgili yerlerde sigortacının inceleme yapmasına izin vermekle ve

kendisinden beklenen uygun önlemleri almakla yükümlüdür.

(2) Bu yükümlülüğün ihlal edilmesi sebebiyle ödenecek tutar artarsa, kusurun

ağırlığına göre tazminattan indirim yapılır.

d) Zararı önleme, azaltma ve sigortacının rücu haklarını koruma yükümlülüğü

MADDE 1448 (1) Sigorta ettiren, rizikonun gerçekleştiği veya gerçekleşme

ihtimalinin yüksek olduğu durumlarda, zararın önlenmesi, azaltılması, artmasına engel

olunması veya sigortacının üçüncü kişilere olan rücu haklarının korunabilmesi için, imkânlar

ölçüsünde önlemler almakla yükümlüdür. Sigorta ettiren, sigortacının bu konudaki

talimatlarına olabildiğince uymak zorundadır. Birden çok sigortacının varlığı ve bunların

birbirlerine aykırı talimatlar vermeleri hâlinde, sigorta ettiren, bu talimatlardan zararın

azaltılması ve rücu haklarının korunması bakımından en uygun olanını dikkate alır.

(2) Bu yükümlülüğe aykırılık sigortacı aleyhine bir durum yaratmışsa, kusurun

ağırlığına göre tazminattan indirim yapılır.

(3) Sigortacı sigorta ettirenin birinci fıkra gereğince yaptığı makul giderleri, bunlar

faydasız kalmış olsalar bile, sigorta tazminatından veya bedelinden ayrı olarak tazmin etmekle

yükümlüdür. Eksik sigortanın yapıldığı hâllerde 1462 nci madde hükmü kıyas yoluyla

uygulanır.

(4) Sigortacı, sigorta ettirenin istemi üzerine giderlerin karşılanması amacıyla gerekli

tutarı avans olarak ödemek zorundadır.

e) Sözleşmede öngörülen yükümlülüklerin ihlali

MADDE 1449 (1) Sigortacıya karşı yerine getirilmesi gereken ve sözleşmeden doğan

bir yükümlülüğün ihlali hâlinde, bu Kanunda ve diğer kanunlarda yer alan özel düzenlemeler

hariç olmak üzere, sigortacının sözleşmeyi kısmen veya tamamen feshederek ifadan

kurtulabileceğine ilişkin hükümler, ihlalde kusur bulunmaması hâlinde sonuç doğurmaz.

(2) İhlal kusura dayandığı takdirde, durumun öğrenildiği tarihten itibaren bir ay içinde

kullanılmayan fesih hakkı düşer; meğerki, Kanun farklı bir süre öngörmüş olsun.

(3) Sigortacı ihlalin, rizikonun gerçekleşmesine ve sigortacının yerine getirmesi

gereken edimin kapsamına etki etmediği durumlarda, sözleşmeyi feshedemez.

B) Kanun hükümlerinin uygulama alanı

MADDE 1450 (1) Sosyal güvenlik kurumları ile yapılan sözleşmeler hakkında, kendi

kanunlarında aksine hüküm bulunmadıkça, bu Kanun hükümleri uygulanmaz.

C) Sigorta sözleşmeleri hakkında uygulanacak hükümler

MADDE 1451– (1) Bu Kanunda hüküm bulunmayan hâllerde sigorta sözleşmesi

hakkında Türk Borçlar Kanunu hükümleri uygulanır.

D) Koruyucu hükümler

MADDE 1452 (1) 1404 ve 1408 inci madde hükümleriyle 1429 uncu maddenin

birinci fıkrasının ikinci cümlesine aykırı sözleşmeler geçersizdir.

(2) 1418 ve 1420 nci maddeler ile 1430 uncu maddenin ikinci fıkrası hükmüne aykırı

sözleşme şartları geçersizdir.

(3) 1405, 1409, 1413 ilâ 1417, 1419, 1421, 1422 ilâ 1426 ncı maddeler, 1427 nci

maddenin ikinci ilâ beşinci fıkraları, 1428 inci madde, 1430 uncu maddenin birinci ve üçüncü

fıkraları, 1431 inci maddenin birinci, ikinci ve dördüncü fıkraları ve 1433 ilâ 1449 uncu

madde hükümleri, sigorta ettiren, sigortalı ve lehtar aleyhine değiştirilemez; değiştirilirse bu

Kanun hükümleri uygulanır.İKİNCİ KISIM

Sigorta Türlerine İlişkin Özel Hükümler

BİRİNCİ BÖLÜM

Zarar Sigortaları

A) Mal sigortaları

I – Menfaat ve kapsam

1. Genel olarak

MADDE 1453 (1) Rizikonun gerçekleşmemesinde menfaati bulunanlar, bu

menfaatlerini mal sigortası ile teminat altına alabilirler.

(2) Rizikonun gerçekleşmesi sonucu doğan kazanç kaybı ile sigorta edilen malın

ayıbından doğan hasarlar, aksine sözleşme yoksa, sigorta kapsamında değildir. Mal bağlamında

kazancın, makul sınırı aşan kısmı sigorta edilemez.

(3) Mal sigortası niteliğindeki grup sigortalarında; mal girmesi veya çıkması sebebiyle

mal topluluğunda değişiklikler meydana gelmiş olsa bile, sözleşme bütün hükümleriyle

geçerlidir.

(4) Mal topluluğu için yapılan mal sigortası, topluluğa dâhil münferit parçaları da

kapsar.

2. Başkası lehine sigorta

MADDE 1454 (1) Sigorta ettiren, üçüncü bir kişinin menfaatini, onun adını belirterek

veya belirtmeyerek, sigorta ettirebilir. Sigorta sözleşmesinden doğan haklar sigortalıya aittir.

Sigortalı, aksine sözleşme yoksa, sigorta tazminatının ödenmesini sigortacıdan isteyebilir ve

onu dava edebilir.

(2) Üçüncü kişinin adının belirtildiği durumlarda, tereddüt hâlinde, sigorta ettirenin,

üçüncü kişinin temsilcisi olarak değil, kendi adına fakat üçüncü kişi lehine hareket ettiği

kabul edilir.

(3) Sözleşmede, sigortanın kimin menfaati için yaptırıldığı açık da bırakılabilir.

“Kimin olacaksa onun lehine” yapılan böyle bir sigortanın, üçüncü kişi lehine yaptırıldığı

anlaşılırsa, ikinci fıkra hükmü uygulanır.

3. Müşterek menfaatlerin sigortası

MADDE 1455 (1) Bir malın veya o mala ilişkin bir hakkın yalnız bir kısmında

menfaat sahibi olan kişi, kendisine ait kısımdan fazlasını da sigorta ettirmişse, sigortanın bu

fazlaya ilişkin kısmı, sigorta ettirenle aynı menfaati olanlar lehine yapılmış sayılır.

4. Menfaat üzerinde sınırlamalar

a) Sınırlı ayni hak

MADDE 1456 (1) Sınırlı ayni hak ile takyit edilmiş bir mal üzerindeki, malike ait

menfaat sigortalandığı takdirde, kanunda aksi öngörülmemişse, sınırlı ayni hak sahibinin

hakkı sigorta tazminatı üzerinde de devam eder.(2) Sigortacıya, mal üzerinde sınırlı

ayni hak bulunduğu bildirildiği takdirde, ayni hak

sahiplerinin izni bulunmadıkça, sigortacı sigorta tazminatını sigortalıya ödeyemez. Ayni

hakkın sicille alenileştiği veya sigortacının bunu bildiği durumlarda bildirime gerek yoktur.

Sigortalı menfaate konu malın tamiri veya eski hâline getirilmesi amacıyla ve teminat

gösterilmesi şartıyla, tazminat sigortalıya ödenebilir.

(3) İkinci fıkra hükmüne aykırı hareket eden sigortacı, sınırlı ayni hak sahipleri

ödemeye sonradan yazılı onay verdikleri takdirde, bunlara karşı sorumluluktan kurtulur.

(4) Sigortacı, sigorta ettirenin prim ödeme borcunda temerrüde düştüğünü ve prim

farkı istemi dolayısıyla sigorta ettirene ihtarda bulunduğunu, ayni hakkını kendisine bildirmiş

olan ve kendisi tarafından bilinen ayni hak sahiplerine de bildirir.

(5) Sigorta ettiren veya sigortacı tarafından sözleşme feshedildiğinde veya sözleşmeden

cayıldığında; sigortacı, fesih veya cayma bildirimi kendisi tarafından yapılmışsa, söz konusu

bildirim tarihinden, diğer hâllerde sözleşmenin sona ermesinden itibaren, onbeş gün içinde,

durumu sınırlı ayni hak sahiplerine bildirir. Sigorta sözleşmesi, ayni hak sahipleri yönünden

sözleşmenin sona ermesinden itibaren onbeş gün süre ile geçerli olur. Durumu öğrenen ayni hak

sahibi, bu onbeş gün içinde sözleşmeye devam edeceğini sigortacıya bildirmediği takdirde,

sigorta sözleşmesi, ayni hak sahibi için de geçersiz hâle gelir. Ayni hak sahibi sözleşmeye

devam etmek isterse, sigortacı haklı bir neden olmadığı sürece bu istemi reddedemez.

(6) Sigortacı, istem üzerine, sınırlı ayni hak sahibi olduğunu bildiren kişiye sigorta

koruması ile sigorta bedelinin miktarı hakkında bilgi verir.

(7) Hak sahipliğini sigortacıya bildiren sınırlı ayni hak sahibi hakkında da 1416 ncı

madde uygulanır.

(8) Bu madde hükümleri sigorta ettiren lehine kurulmuş sınırlı ayni haklar için

uygulanmaz.

b) Haciz

MADDE 1457 (1) Sigortalı mal haczedilirse, sigortacı, zamanında bilgilendirilmek

şartıyla, sigorta tazminatını icra müdürlüğüne ödeyerek borcundan kurtulur. Bir malın

haczinde, icra memuru, borçludan söz konusu malların sigortalı olup olmadığını, sigortalı ise,

hangi sigortacı tarafından sigorta edildiğini sorar; haczedilen malın sigortalı olduğunu

öğrendikten sonra, sigorta tazminatının diğer bir bildirime kadar ancak icra müdürlüğüne

ödenilmesiyle borçtan kurtulacağını sigortacıya ihtar eder.

II – Geçmişe etkili sigorta

MADDE 1458 (1) Sigorta, sigorta koruması sözleşmenin yapılmasından önceki bir

tarihten itibaren sağlanacak şekilde yapılabilir. Ancak, rizikonun gerçekleştiği veya

gerçekleşme ihtimalinin ortadan kalkmış olduğu, sözleşmenin yapılması sırasında, sigortacı

ile sigorta ettiren ve sigortadan haberi olmak şartıyla, sigortalı tarafından biliniyorsa sözleşme

geçersizdir. Rizikonun gerçekleştiği veya gerçekleşme ihtimalinin ortadan kalktığının sigorta

ettiren veya sigortalı tarafından bilinip sigortacı tarafından bilinmediği durumlarda, sigortacı

sözleşme ile bağlı olmamakla birlikte, ödenmesi gereken primin tamamına hak kazanır.
III – Tazminat ilkesi

1. Genel olarak

MADDE 1459 (1) Sigortacı, sigortalının uğradığı zararı tazmin eder.

2. Sigorta değeri

MADDE 1460 (1) Sigorta değeri sigorta olunan menfaatin tam değeridir.

3. Sigorta bedeli

MADDE 1461 (1) Sigortacının sorumluluğu sigorta bedeli ile sınırlıdır. Sigorta

bedeli, rizikonun gerçekleştiği andaki sigortalı menfaatin değerini aşsa bile, sigortacı

uğranılan zarardan fazlasını ödemez.

(2) Aynen tazmini öngören yeni değer sigortaları hakkında birinci fıkra hükmü

uygulanmaz.

4. Hükümleri

a) Eksik sigorta

MADDE 1462 (1) Sigorta bedeli, sigorta değerinden az olduğu takdirde, sigorta

edilmiş menfaatin bir kısmının zarara uğraması hâlinde sigortacı, aksine sözleşme yoksa,

sigorta bedelinin sigorta değerine olan oranına göre tazminat öder.

b) Aşkın sigorta

MADDE 1463 (1) Sigorta bedeli sigorta olunan menfaatin değerinin üstünde ise, aşan

kısım geçersizdir. Bu sebeple, sigorta bedeli ile sigorta priminin onu karşılayan kısmı indirilir

ve tahsil edilmiş fazla prim geri verilir.

(2) Sigorta ettirenin, mali çıkar sağlamak amacıyla kötüniyetle yaptığı aşkın sigorta

sözleşmesi geçersizdir. Sözleşme yapılırken geçersizliği bilmeyen sigortacı, durumu

öğrendiği sigorta döneminin sonuna kadar prime hak kazanır.

c) Takseli sigorta

MADDE 1464 (1) Taraflar sözleşme ile sigorta değerini belirli bir para olarak

belirlemişlerse, bu para taraflar arasında, sigorta değeri için esas olur.

(2) Takse esaslı şekilde fahiş ise, sigortacı taksenin indirilmesini isteyebilir. Umulan

kazanç takselenmiş ise, taksenin sözleşme yapıldığı sırada ticari tahminlere göre elde edilmesi

mümkün görülen kazancı aşması hâlinde sigortacı bunun indirilmesini isteyebilir.

d) Birden çok sigorta

aa) Kural

MADDE 1465 (1) Aynı menfaatin, aynı rizikolara karşı, aynı süre için, birden çok

sigortacıya, aynı veya farklı tarihlerde sigorta ettirilmesi hâlinde sigorta ettirene sigorta

bedelinden daha fazlası ödenmez.(2) Birden çok sigortada, sigorta ettiren, sigortacılardan herbirine hem rizikonun

gerçekleştiğini hem de aynı menfaat için yapılan diğer sigortaları bildirir. Bu hükme aykırılık

hâlinde 1446 ncı madde hükmü uygulanır.

bb) Müşterek sigorta

MADDE 1466 (1) Bir menfaat birden çok sigortacı tarafından aynı zamanda, aynı

süreler için ve aynı rizikolara karşı sigorta edilmişse, yapılan birden çok sigorta sözleşmesinin

hepsi, ancak sigorta olunan menfaatin değerine kadar geçerli sayılır. Bu takdirde

sigortacılardan her biri, sigorta bedellerinin toplamına göre, sigorta ettiği bedel oranında

sorumlu olur.

(2) Sözleşmelere göre sigortacılar müteselsilen sorumlu oldukları takdirde, sigortalı,

uğradığı zarardan fazla bir para isteyemeyeceği gibi, sigortacılardan her biri yalnız kendi

sözleşmesine göre ödemekle yükümlü olduğu bedele kadar sorumlu olur. Bu hâlde ödemede

bulunan sigortacının diğer sigortacılara karşı haiz olduğu rücu hakkı, sigortacıların sigortalıya

sözleşme hükümlerine göre ödemek zorunda oldukları bedeller oranındadır.

cc) Çifte sigorta

MADDE 1467 (1) Değerinin tamamı sigorta olunan bir menfaat, sonradan aynı veya

farklı kişiler tarafından, aynı rizikolara karşı, aynı süreler için sigorta ettirilemez; sigorta

ettirilmişse, sigorta ancak aşağıdaki hâl ve şartlarda geçerli sayılır:

a) Sonraki ve önceki sigortacılar onay verirlerse; bu takdirde, sigorta sözleşmeleri aynı

zamanda yapılmış sayılarak riziko gerçekleştiğinde sigorta bedeli, 1466 ncı maddede

gösterilen oranda sigortacılar tarafından ödenir.

b) Sigorta ettiren, önceki sigortadan doğan haklarını ikinci sigortacıya devir veya o

haklardan feragat etmişse; bu takdirde, devir veya feragatin ikinci sigorta poliçesine yazılması

şarttır; yazılmazsa ikinci sigorta sözleşmesi geçersiz sayılır.

c) Sonraki sigortacının, ancak önceki sigortacının ödemediği tazminattan sorumluluğu

şart kılınmış ise; bu hâlde önceden yapılmış olan sigortanın ikinci sigorta poliçesine yazılması

gerekir; yazılmazsa, ikinci sigorta sözleşmesi geçersiz sayılır.

dd) Kısmi sigorta

MADDE 1468 (1) Sigorta olunan menfaatin değeri önceki sözleşmeyle tamamen

teminat altına alınamamışsa bu menfaat, geri kalan değerine kadar bir veya birkaç defa daha

sigorta ettirilebilir. Bu takdirde, o menfaati sonradan sigorta eden sigortacılar, bakiyeden

dolayı sözleşmenin yapılış tarihleri sırasıyla sorumlu olurlar. Aynı günde yapılmış olan

sözleşmeler, aynı anda yapılmış sayılır.

e) Sigortacının sigortalanan menfaati inceleyebilmesi

MADDE 1469 (1) Sigortacı, sigorta süresi içinde sigortalı menfaatin değerini

inceleyebilir.IV – Sigorta edilen menfaatin sahibinin değişmesi

MADDE 1470 (1) Sigorta edilen menfaatin sahibinin değişmesi hâlinde, aksine

sözleşme yoksa, sigorta ilişkisi sona erer.

V – Zarar gören mal ve zararın gerçekleştiği yerde değişiklik yapmama

MADDE 1471 (1) Sigorta ettiren, hasarın saptanmasından önce, hasar konusu yerde

ve malda, hasar sebebinin veya zarar miktarının belirlenmesini güçleştirecek veya

engelleyecek bir değişiklik yapamaz; meğerki, bu değişiklik sigortacının onayı veya zararı

azaltma amacı ile yapılmış olsun.

(2) Bu yükümlülüğün kusurlu ihlalinde, ihlal ile zarar arasında illiyet bulunması

şartıyla, kusurun ağırlığına göre tazminattan indirime gidilir.

VI – Halefiyet

MADDE 1472 (1) Sigortacı, sigorta tazminatını ödediğinde, hukuken sigortalının

yerine geçer. Sigortalının, gerçekleşen zarardan dolayı sorumlulara karşı dava hakkı varsa bu

hak, tazmin ettiği bedel kadar, sigortacıya intikal eder. Sorumlulara karşı bir dava veya takip

başlatılmışsa, sigortacı, mahkemenin veya diğer tarafın onayı gerekmeksizin, halefiyet kuralı

uyarınca, sigortalısına yaptığı ödemeyi ispat ederek, dava veya takibi kaldığı yerden devam

ettirebilir.

(2) Sigortalı, birinci fıkraya göre sigortacıya geçen haklarını ihlal edici şekilde

davranırsa, sigortacıya karşı sorumlu olur. Sigortacı zararı kısmen tazmin etmişse, sigortalı

kalan kısımdan dolayı sorumlulara karşı sahip olduğu başvurma hakkını korur.

B) Sorumluluk sigortaları

I – Genel hükümler

1. Sözleşmenin konusu ve kapsamı

MADDE 1473 (1) Sigortacı sorumluluk sigortası ile, sözleşmede aksine hüküm

yoksa, sigortalının sözleşmede öngörülen ve zarar daha sonra doğsa bile, sigorta süresi içinde

gerçekleşen bir olaydan kaynaklanan sorumluluğu nedeniyle zarar görene, sigorta

sözleşmesinde öngörülen miktara kadar tazminat öder.

(2) Sigorta, sigortalının işletmesi ile ilgili sorumluluğu için yaptırılmışsa, sözleşmede

aksine hüküm yoksa bu sigorta, sigortalının temsilcisi ile işletmenin veya işletmenin bir

kısmının yönetiminde, denetiminde ve işletmede çalıştırılan kişilerin sorumluluğunu da

karşılar. Bu durumda sigorta bu kişilerin lehine yapılmış sayılır.

2. Hukuki koruma

MADDE 1474 (1) Sigortalı aleyhine bir istem ileri sürüldüğünde, isteme ilişkin

makul giderler sigortacı tarafından karşılanır; sigorta bedelini aşan giderlerin ödenebilmesi

için sözleşmede hüküm bulunmalıdır.

(2) Sigortacı, sigortalının istemi üzerine, giderler için avans vermek zorundadır.
3. Bildirim yükümlülüğü

MADDE 1475 (1) Sigortalı sorumluluğunu gerektirecek olayları, on gün içinde,

sigortacıya bildirir.

(2) Sigortalı kendisine yöneltilen istemi, aksi kararlaştırılmamışsa derhâl sigortacıya

bildirir. Bu bildirim üzerine veya zarar görenin sigortacıya doğrudan başvurması hâlinde 1427

nci madde uygulanır.

(3) Bildirim yükümlülüğünün ihlali hâlinde, 1446 ncı maddenin ikinci ve üçüncü fıkra

hükümleri kıyas yolu ile uygulanır.

4. Sigortacının yardımları

MADDE 1476 (1) Sigortacı, 1475 inci maddeye uygun olarak bildirimde bulunulması

tarihinden itibaren beş gün içinde, zarara uğrayanın istemleriyle ilgili olarak ve sigortalının

adına, fakat sorumluluk ve tüm giderler kendisine ait olmak üzere, gerekli hukuki işlemlerin

gerçekleştirilip, kararların alınmasını ve ayrıca savunmaya yardımda bulunmayı üstlenip

üstlenmeyeceğini sigortalıya bildirir; aksi hâlde bu maddenin dördüncü fıkrası uygulanır.

(2) Birinci fıkrada belirlenen sürenin sonuna kadar yapılması zorunlu işlemleri

sigortalı yürütür.

(3) Sigortacı birinci fıkra anlamında üstlenmede bulunmuşsa, sigortalının hak ve

menfaatlerini gözetir.

(4) Sigortacı bildirimde bulunmamışsa, sigortalı aleyhine kesinleşen tazminatı öder.

Ancak, sigortalının sigortacının onayını almadan yaptığı sulh sözleşmesi, bildirimden itibaren

onbeş gün içinde onay verilmemişse, sigortacıya karşı geçersizdir; sigortacı haklı olmayan

sebeplerle sulhe onay vermekten kaçınamaz.

5. Kasten neden olma

MADDE 1477 (1) Sigortacı, sigortalının, sorumluluk konusu olayı kasten

gerçekleştirmesinden doğan zararlardan sorumlu olmaz.

6. Doğrudan dava hakkı

MADDE 1478 (1) Zarar gören, uğradığı zararın sigorta bedeline kadar olan kısmının

tazminini, sigorta sözleşmesi için geçerli zamanaşımı süresi içinde kalmak şartıyla, doğrudan

sigortacıdan isteyebilir.

7. Sigortacının zarar görenden bilgi alma hakkı

MADDE 1479 (1) Sigortacı, zarara sebep olan olayın ve zarar miktarının

belirlenmesi amacıyla, zarar görenden bilgi isteyebilir. Zarar gören, sağlanması ihtimali

bulunan ve istenilmesi haklı görülebilecek ilgili tüm belgeleri sigortacıya vermek zorundadır.

Zarar görenin bu zorunluluğa uymaması hâlinde, durumun zarar görene yazılı bildirilmiş

olması kaydıyla, sigortacının sorumluluğu, zorunluluk yerine getirilmiş olsaydı ödemek

zorunda kalacağı miktarla sınırlıdır.8. Takas

MADDE 1480 (1) Sigortacı, zarar görene ödeyeceği sigorta tazminatını, sigorta

sözleşmesinden doğan alacakları ile takas edemez.

9. Halefiyet

MADDE 1481 (1) Sigortacı, sigorta tazminatını ödedikten sonra hukuken sigortalı

yerine geçer. Sigortalının gerçekleşen zarardan dolayı sorumlulara karşı dava hakkı varsa bu

hak, tazmin ettiği bedel tutarında sigortacıya ait olur.

(2) Sorumlulara karşı bir dava veya takip başlatılmışsa, sigortacı, mahkemenin veya

diğer tarafın onayı gerekmeksizin, halefiyet kuralı gereğince, sigortalısına yaptığı ödemeyi

ispat ederek, dava veya takibi kaldığı yerden devam ettirebilir.

(3) Sigortalı veya zarar gören, birinci fıkra gereğince sigortacıya geçen haklarını ihlal

edici şekilde davranırsa, sigortacıya karşı sorumlu olur.

10. Zamanaşımı

MADDE 1482 (1) Sigortacıya yöneltilecek tazminat istemleri, sigorta konusu

olaydan itibaren on yılda zamanaşımına uğrar.

II – Zorunlu sorumluluk sigortaları

1. Sözleşme yapma zorunluluğu

MADDE 1483 (1) Sigortacılar, diğer kanunlardaki hükümler saklı kalmak üzere,

faaliyet gösterdikleri dalların kapsamında bulunan zorunlu sigortaları yapmaktan kaçınamazlar.

2. Zarar görenle ilişkide ifa yükümlülüğü

MADDE 1484 (1) Sigortacı, sigortalıya karşı ifa borcundan tamamen veya kısmen

kurtulmuş olsa da, zarar gören bakımından ifa borcu, zorunlu sigorta miktarına kadar devam

eder.

(2) Sigorta ilişkisinin sona ermesi, zarar görene karşı ancak, sigortacının sözleşmenin

sona erdiğini veya ereceğini yetkili mercilere bildirmesinden bir ay sonra hüküm doğurur.

(3) Zarar, sosyal güvenlik kurumları tarafından karşılandığı ölçüde sigortacının

sorumluluğu sona erer.

III – Sorumluluk sigortalarına uygulanacak hükümler

MADDE 1485 (1) Sorumluluk sigortalarına genel hükümlerle birlikte, 1454 üncü ve

1458 inci maddeler, 1466 ncı maddenin birinci fıkrası ve 1471 inci madde de uygulanır.

C) Koruyucu hükümler

MADDE 1486 (1) 1453 üncü maddenin ikinci fıkrasının ikinci cümlesi, 1458 inci

maddenin birinci fıkrasının ikinci cümlesi, 1459 ve 1461 inci maddeler, 1463 üncü maddenin

birinci fıkrası, 1472 ve 1477 nci madde hükümlerine aykırı yapılan sözleşmeler geçersizdir.
(2) 1456 ncı maddenin birinci fıkrası, 1465 ilâ 1468, 1479, 1480, 1482, 1484 ve 1485

inci madde hükümlerine aykırı sözleşme şartları geçersizdir.

(3) 1471 inci maddenin ikinci fıkrası, 1474 ilâ 1476 ncı madde hükümleri sigortalı

aleyhine değiştirilemez; değiştirilirse bu Kanun hükümleri uygulanır.

İKİNCİ BÖLÜM

Can Sigortaları

A) Hayat sigortası

I – Tanım

MADDE 1487 (1) Hayat sigortası ile sigortacı, belli bir prim karşılığında, sigorta

ettirene veya onun belirlediği kişiye, sigortalının ölümü veya hayatta kalması hâlinde, sigorta

bedelini ödemeyi üstlenir.

(2) Hayatı sigorta edilen kimse, ilk primin ödenmesinden önce ölmüşse sigorta

sözleşmesi geçersizdir.

II – Tontin

MADDE 1488 (1) Birden çok kişi tarafından verilen katkı payları ile oluşturulan

varlıkların, belirli bir tarihte hayatta kalanlar ve ölenin önceden belirlemiş olması hâlinde,

lehtarlar arasında paylaştırılması ilkesi uyarınca tontinler kurulabilir.

III – Sözleşmeden cayma

MADDE 1489 (1) Sigorta ettiren, sigortacının kendisine cayma hakkını kullanabileceğini

bildirmesinden itibaren onbeş gün içinde sözleşmeden cayabilir. Bilgilendirmenin yapıldığı

sigortacı tarafından ispatlanır. Bilgilendirme yapılmamışsa cayma hakkı ilk primin ödenmesinden

bir ay sonra sona erer.

(2) 1430 uncu madde hükmü saklıdır.

IV – Hayatı sigorta edilecek kişi

MADDE 1490 (1) Sigorta ettiren, kendisinin veya başkasının hayatını, ölüm veya

hayatta kalma ihtimallerine karşı sigorta ettirebilir.

(2) Başkasının hayatı üzerine sigorta yapılabilmesi için, o kişinin hayatının devamında

lehtarın menfaatinin bulunması şarttır. Ayrıca, ölüm ihtimaline karşı yapılan sigortalarda, sigorta

bedelinin mutat cenaze giderlerini aşması hâlinde sigortalının veya varsa kanuni temsilcisinin

yazılı izni gerekir. Sigortalı onbeş yaşından büyükse kanuni temsilcinin dışında ayrıca onun da

izni alınır. İzin olmadan yapılan sözleşme, icazet verilmediği takdirde geçersizdir.

(3) Kanuni temsilcinin lehtar olarak atadığı veya kendisinin sigorta ettiren olduğu

durumlarda, kanuni temsilcinin iznin verilmesinde sigortalıyı temsil yetkisi yoktur.

(4) Menfaat şartının sözleşmenin yapılmasından sonra ortadan kalkması hâlinde

sözleşme o andan itibaren geçersiz hâle gelir; ancak, sigorta ettirene iştira değeri ödenir.
V – Sigorta değeri

MADDE 1491 (1) Bir kimsenin hayatı bir veya birkaç sigortacı tarafından çeşitli

bedeller üzerine sigorta ettirilebilir.

(2) Ödenecek bedelin lehtarın maddi menfaatinden daha fazla olduğu durumlarda,

aşan kısım sigortalının lehine yapılmış sayılır.

(3) 1472 nci madde hükmü hayat sigortalarında uygulanmaz. Hayat sigortası

sözleşmesi gereği, sigorta şirketinden kararlaştırılan sigorta bedelini tahsil eden sigorta ettiren

ve mirasçıları ile rizikoya muhatap olan kişilerin mirasçılarının, rizikonun gerçekleşmesine

neden olan üçüncü kişiye karşı sahip olduğu tazminat alacağını sigorta şirketine temlik

etmeleri geçersizdir.

VI – Doktor incelemesi

MADDE 1492 (1) Sigorta ettiren ile sigortacı arasında, sigorta edilecek kişinin

doktor incelemesinden geçmesi kararlaştırılmış olsa bile, sigortacı sigortalanacak kişiyi bu

incelemeyi yaptırmaya zorlayamaz.

VII – Lehtar

1. Atanması ve değiştirilmesi

MADDE 1493 (1) Sigorta ettiren, 1490 ıncı maddenin ikinci ve üçüncü fıkraları saklı

kalmak üzere, gerçek ya da tüzel kişi lehine sigorta sözleşmesi yapabilir.

(2) Sigorta ettiren, atadığı lehtarı sigortacıya bildirir.

(3) Lehtarın sigortacıya bildirilmemiş olması hâlinde, sigortacı iyiniyetle yaptığı

ödeme ile borcundan kurtulur.

(4) Sigorta ettiren, değiştirme hakkından vazgeçtiğini sigorta poliçesine yazdırmakla

beraber sigorta poliçesini lehtara teslim etmişse, o kişiyi değiştiremez. Tereddüt hâlinde,

sigorta ettirenin lehtarı değiştirme hakkını saklı tuttuğu kabul edilir. Sigorta ettirenin lehtarı

değiştirme hakkından açıkça vazgeçtiği ve sigorta poliçesinin lehtara verildiği hâllerde bile,

mirasçılıktan çıkarma veya hibeden rücu hâlleri gerçekleşmiş yahut ilgililer arasında o kişinin

lehtar olarak atanmasına ilişkin sebep ortadan kalkmış ise lehtar değiştirilebilir.

(5) Lehtar atanması ve lehtar değişiklikleri sigortacının iznine bağlı değildir.

(6) Lehtarın değiştirilemeyeceği durumlarda, sigorta ettiren tarafından ayrılma ve

ödünç alma hakları kullanıldığı takdirde, ödenecek tutar üzerinde lehtar hak sahibi olduğu

gibi, rizikonun gerçekleşmesinden önce sigortacının iflası sonucu ödenecek miktar üzerinde

de, aksi kararlaştırılmadıkça, lehtar hak sahibidir.

(7) Sigortacıdan edimi istem ve tahsil yetkisi, aksi kararlaştırılmadıkça, lehtara aittir.

2. Lehtar atanmasına ilişkin yorum kuralı

MADDE 1494 (1) Ölüm rizikosuna karşı yapılmış sigortalarda, birden fazla kişi

payları belirtilmeksizin lehtar olarak atanmışsa, sigorta bedeli üzerinde hepsi eşit oranda hak

sahibidir. Hak sahiplerinden biri tarafından alınmayan pay, diğerlerinin payına eklenir.

Mirasın reddi veya mirastan vazgeçme lehtarın hakkı üzerinde etkili olmaz.
(2) Ölüm rizikosuna karşı yapılan sigortalarda lehtar belirtilmemişse, sözleşmenin

sigorta ettirenin mirasçıları lehine, yaşama ihtimaline karşı yapılmış sigortalarda ise sigortalı

lehine yapıldığı kabul olunur.

VIII – Sigorta ettiren lehine hak

MADDE 1495 (1) Lehtarın, sigortacıya karşı, istem hakkını kazanamaması hâlinde,

bu hak sigorta ettirene, onun da ölmüş olması hâlinde, mirasçılarına geçer.

IX – Grup sigortaları

MADDE 1496 (1) En az on kişiden oluşan, sigorta ettiren tarafından, belirli kıstaslara

göre kimlerden oluştuğunun belirlenebilmesi imkânı bulunan bir gruba dâhil kişiler lehine, tek

bir sözleşme ile sigorta yapılabilir. Sözleşmenin devamı sırasında gruba dâhil herkes

sigortadan, grup sigortası sözleşmesi sonuna kadar yararlanır. Sözleşmenin yapılmasından

sonra grubun on kişinin altına düşmesi sözleşmenin geçerliliğini etkilemez.

(2) Grupta yer alan her kişiye poliçe içeriğini özetleyen bir belge verilir.

(3) Grup sigortalarında lehtarı atama hakkı, aksi kararlaştırılmamışsa, grupta yer alan

kişiye aittir.

(4) Sözleşme süresi içinde gruptan ayrılma hâlinde grup sigortası ile sağlanan teminat,

aksi kararlaştırılmamışsa, sigorta ettiren, sigortalı veya lehtar tarafından bireysel olarak

devam ettirilebilir. Sigortalı veya lehtarın sözleşmeye bireysel olarak devam etmesi ancak

sigorta ettiren sıfatıyla olur. Bu kişiler geçmiş günlere ait kendilerine düşen prim

borçlarından, önceki sigorta ettirenle birlikte sorumludur.

(5) Grup sigortalarında ayrılma, ödünç alma, indirme, bildirim yükümlülüğü ve ilgili diğer

konular Hazine Müsteşarlığının bağlı olduğu Bakanlık tarafından çıkartılacak yönetmelikle

düzenlenir.

X – Beyanlar

1. Yanlış yaş beyanı

MADDE 1497 (1) Sigortalının sözleşmenin yapılması sırasında yaşının yanlış

bildirilmesi sonucu prim düşük belirlenmişse, sigorta bedeli, gerçek yaşa göre alınması

gereken primin, belirlenen prime olan oranına göre ödenir. İndirimden önce riziko gerçekleşip

sigorta bedeli ödenmiş ise sigortacı ödediği fazla kısmın geriye verilmesini faiziyle birlikte

isteyebilir.

(2) Gerçek yaşa göre fazla prim ödenmesi hâlinde, sigorta bedeli ödenen prime göre

artırılır. Artırımdan önce sigorta bedeli ödenmiş ise eksik kısım sigortacı tarafından

tamamlanır.

(3) Sigortacı, yanlış yaş bildirimi sebebiyle sadece gerçek yaşın, sözleşmenin yapıldığı

sırada teknik esaslara göre belirlenen sınırlar dışında kalması hâlinde, sözleşmeden cayabilir.

2. Sözleşmenin yapılması sırasındaki beyan yükümlülüğünün ihlali

MADDE 1498 (1) Sigortacı, yenilemeler de dâhil olmak üzere, sözleşmenin

yapılmasından itibaren beş yıl geçmişse, sigorta ettirenin sözleşmenin yapılması sırasında

beyan yükümlülüğünü ihlal etmiş olması nedeniyle sözleşmeden cayamaz, sadece prim farkı

isteyebilir; meğerki, beyan yükümlülüğü kasıtlı bir şekilde ihlal edilmiş olsun. Sigorta ettiren,

prim farkını ödemeyi kabul etmezse sigortacı, riziko gerçekleştiğinde ödenen primle

ödenmesi gereken prim arasındaki oranı dikkate alarak sigorta bedelini öder. Ancak, risk artışı

beyan yükümlülüğünün ihlali nedeniyle sigortacının teknik esaslarına göre saptanan

sınırlarının dışında kalmışsa, sigortacı sözleşmeden cayabilir. Yenilenen sözleşmelerde bu

süre, ilk sözleşmenin yapıldığı tarihten başlar.

3. Sözleşmenin devamı sırasındaki beyan yükümlülüğünün ihlali

MADDE 1499 (1) Sigortacı, rizikonun artmasından itibaren, yenilemeler de dâhil

olmak üzere beş yıl geçmişse, sigorta ettirenin beyan yükümlülüğünün ihlal edilmiş olması

nedeniyle sözleşmeyi feshedemez; sadece prim farkı isteyebilir; meğerki, beyan yükümlülüğü

kasıtlı bir şekilde ihlal edilmiş olsun. Sigorta ettiren prim farkını ödemeyi kabul etmezse, riziko

gerçekleştiğinde sigortacı ödenen primle ödenmesi gereken prim arasındaki oranı dikkate

alarak, sigorta bedelini öder. Ancak, beyan yükümlülüğünün ihlali nedeniyle riziko artışı, teknik

esaslara göre tespit edilen sınırlar dışında kalmış ise, sigortacı sözleşmeyi feshedebilir.

XI – Sigortadan ayrılma

MADDE 1500 (1) Sigorta ettiren, en az bir yıldan beri yürürlükte bulunan ve bir

yıllık primi ödenmiş olan sigorta sözleşmelerinde, istediği zaman sözleşmeyi sona erdirerek

sigortadan ayrılabilir. Ayrılma değeri, ayrılmanın istenildiği andaki genel kabul görmüş

aktüerya kurallarına uygun bir biçimde hesaplanan değerdir.

(2) Yaşama ihtimaline karşı yapılan sigortalarda, sigortacıdan ayrılma değerinin

istenilebilmesi için sigortalının sağlıklı olduğunu ispat etmesi gerekir.

XII – Ödünç verme

MADDE 1501 (1) En az bir yıldan beri yürürlükte bulunan ve bir yıllık primi

ödenmiş olan sigorta sözleşmelerinde, sigorta ettirenin istemesi hâlinde sigortacı, istem

anındaki, genel kabul görmüş aktüerya kurallarına uygun bir biçimde hesaplanan değer

üzerinden sigortalıya ödünç para vermek zorundadır.

XIII – Prim ödenmesinden muaf sigorta

MADDE 1502 (1) En az bir yıldan beri yürürlükte bulunan ve bir yıllık primi

ödenmiş olan sigorta sözleşmelerinde, sigorta ettiren daha sonra prim ödeme borcunu yerine

getirmezse, sigortacı bu sebeple sözleşmeyi feshedemez ve prim isteyemez. Bu hâlde sigorta,

prim ödenmesinden muaf sigortaya dönüşür. Prim ödenmesinden muaf sigortada, sigorta

bedeli ödenen primle sözleşme uyarınca ödenmesi gereken prim arasındaki orana göre ödenir.XIV – İntihar

MADDE 1503 (1) Sigortalı, yenilemeler de dâhil olmak üzere, en az üç yıldan beri

devam eden ve ölüm ihtimaline karşı yapılan bir sözleşmede, bu süre geçtikten sonra intihar

ederse veya intihara teşebbüs sonucu ölürse, sigortacı sigorta bedelini ödemekle yükümlüdür.

(2) Sigortalının intiharı veya intihara teşebbüsü sonucu ölümü, akli melekelerindeki

bir rahatsızlık sebebiyle üç yıldan önce gerçekleşmiş ise sigortacı sigorta bedelini ödemek

zorundadır.

XV – Sigorta ettiren veya lehtarın sigortalıyı öldürmesi

MADDE 1504 (1) Sigorta ettiren, sigorta bedelini ödeme borcunun doğmasını

sağlamak amacıyla sigortalıyı öldürür veya öldürülmesinde suç ortaklığı ederse, sigortacı

bedel ödeme borcundan kurtulur.

(2) Lehtar, sigortalıyı öldürmüş veya onun öldürülmesinde herhangi bir şekilde suç

ortaklığı etmişse, sigorta bedelinden mahrum kalır ve bu bedel ölenin mirasçılarına ödenir.

XVI – Lehtarın sigorta ettirenin yerine geçmesi

MADDE 1505 (1) Sigorta ettiren lehine sigorta sözleşmesinden doğan alacaklar

ihtiyaten veya kesin olarak haczedilirse ya da sigorta ettiren hakkında iflasın açılmasına karar

verilirse, adı belirtilerek gösterilmiş olan lehtar, sigorta sözleşmesine sigorta ettirenin onayı

ile onun yerine taraf olabilir.

(2) Lehtar, sözleşmeye taraf olursa, sözleşmenin sigortacı tarafından feshi hâlinde,

haczi uygulatan alacaklının veya iflas masasının alacaklarını, sigorta ettirenin sigortacıdan

isteyebileceği miktara kadar karşılamakla yükümlüdür.

(3) Sözleşmede lehtar hiç veya adı belirtilerek gösterilmemişse, birinci fıkrada

açıklanan hak, sigorta ettirenin eşine ve çocuklarına geçer.

(4) Lehtarın veya eş ve çocuklarının, sigorta ettirenin yerine sözleşmeye taraf

olabilmeleri için, sigortacıya bildirimde bulunmaları şarttır. Lehtarın veya eş ve çocuklarının

haczi öğrendikleri veya iflasın açıldığı tarihten başlayarak, bir ay içinde bildirim yapmamaları

hâlinde, birinci fıkrada açıklanan hak düşer.

XVII – Sigortacının iflası

MADDE 1506 (1) Sigortacının iflasının açıldığı tarihte, bir yıldan uzun süreli

sigortalarda, riziko gerçekleşmemiş veya gerçekleşmiş fakat bedel ödenmemişse, ilk hâlde

iflasın açıldığı, ikincisinde ise rizikonun gerçekleştiği andaki matematik karşılıklar hak

sahiplerine ödenir. Rizikonun gerçekleştiği durumlarda, matematik karşılıkları aşan kısım,

sigortacının teminatından karşılanır; açık kalan miktar garameye girer.B) Kaza sigortası

I – Genel olarak

MADDE 1507 (1) Kaza sigortası, belli bir prim karşılığında, sigortalının uğrayacağı

kaza sonucu ölüm, geçici veya sürekli engellilik ya da işgöremezlik hâlleri için sigorta

teminatı sağlar. Ölüm, ani olarak veya kaza tarihinden itibaren en çok bir yıl içinde

gerçekleşmiş ise sigorta bedeli sigorta ettirene yahut onun tarafından belirlenmiş kişiye; geçici

ve sürekli engellilik veya işgöremezlik hâllerinde ise sigortalıya ödenir.103

(2) Geçici olarak çalışma gücünden mahrum kalan sigortalıya, poliçede yazılı süre ile

sınırlı olmak üzere, mahrumiyetin devam ettiği süre için günlük hesabıyla tazminat verilir.

II – Tedavi giderleri

MADDE 1508 (1) Sigortacı, aksi kararlaştırılmamışsa, poliçede yazılı bedelden

başka, sigortalının yaptığı tedavi giderlerini de ödemekle yükümlüdür.

III – Sigortalı

kazalara karşı yapılabilir.

MADDE 1509 (1) Kazaya karşı sigorta, sigorta ettirenin veya başkasının uğrayabileceği

IV – Uygulanacak hükümler

MADDE 1510 (1) Hayat sigortalarında sigortalıyı düzenleyen 1490 ıncı maddenin

ikinci ilâ dördüncü fıkraları, kaza sonucu ölüm rizikosu için yapılan sigortalarda da uygulanır.

(2) Hayat sigortalarına ilişkin diğer hükümler, kaza sigortası hakkında da kıyas

yoluyla uygulanır.

(3) Gerçek zararın sigortacı tarafından karşılanması öngörülmüş ise, zarar sigortalarına

ilişkin hükümler, kıyas yoluyla kaza sigortası hakkında da uygulanır.

C) Hastalık ve sağlık sigortası

I – Sigortanın yaptırılması

MADDE 1511 (1) Hastalık ve sağlık sigortaları, sigortalı lehine yapılabilir; hastalık

sigortalarında lehtar da belirlenebilir.

II – Teminatlar

1. Sigorta teminatı

MADDE 1512 (1) Sigortacı, hastalık sigortası ile sözleşmede öngörülen

hastalıklardan birinin veya birkaçının, sözleşme süresi içinde gerçekleşmesi veya ortaya

çıkması hâli için sigorta teminatı sağlar. Sözleşmede birden çok hastalık sigorta teminatına

bağlanmışsa, hastalıklardan birinin gerçekleşmesi veya ortaya çıkması hâlinde bedel ödenir ve

sözleşme sona erer. Teminatın, aksi kararlaştırılmamışsa, hastalıklardan sadece birinin

gerçekleşmesi hâli için verildiği kabul edilir.

103 25/4/2013 tarihli ve 6462 sayılı Kanunun 1 inci maddesiyle, bu fıkrada yer alan “sakatlık”

ibareleri “engellilik” şeklinde değiştirilmiştir.2. Sağlık sigortası teminatları

MADDE 1513 (1) Sağlık sigortası ile sigortacı;

a) Hastalık sonucu gerekli hâle gelen ilaç dâhil, her türlü tıbbi bakım, gebelik ve

doğum, hastalıkların erken tanısına yönelik, ayaktaki incelemeler de içinde olmak üzere,

sözleşmede kararlaştırılan giderleri,

b) Tedavinin tıbben yatarak yapılmasının gerekli olduğu durumlarda günlük hastane

giderleri,

c) Sigortalının, hastalık sonucu çalışamaması nedeniyle elde edemediği kazançlar için

kararlaştırılan günlük iş görememe parası,

d) Sigortalı, bakıma ihtiyaç duyar duruma geldiği takdirde, bakım nedeniyle doğan

giderler veya kararlaştırılan gündelik bakım parası,

için teminat verir.

(2) Teminat, aksi kararlaştırılmamışsa, birinci fıkradaki tutarların tümünü kapsar.

III – Sigorta değeri

MADDE 1514 (1) Sigortalının sağlığı, hastalık sigortaları ile meblağ sigortası

şeklinde düzenlenen sağlık sigortalarında bir veya birkaç sigortacı tarafından, çeşitli

bedellerle sigorta ettirilebilir.

(2) Ödenecek bedelin menfaatten fazla olduğu durumlarda, aşan kısım sigortalının

lehine yapılmış sayılır.

IV – Hastalık sigortasında lehtar

MADDE 1515 (1) Lehtarı belirleyerek başkasının hastalığı üzerine sigorta

yapılabilmesi için, o kimse ile lehtar arasında bir menfaat ilişkisinin bulunması şarttır. Ayrıca

sigortalının yazılı izni gerekir. Sigortalının kanuni temsilcisinin bulunduğu durumlarda, yazılı

izin kanuni temsilci tarafından verilir. Sigortalı onbeş yaşını doldurmuşsa, ayrıca onun da izni

alınır; aksi takdirde yapılan sözleşme geçersizdir.

(2) Kanuni temsilcinin, lehtar olarak belirlendiği veya sigorta ettiren olduğu hâllerde,

iznin verilmesinde sigortalıyı temsil yetkisi yoktur.

(3) Sigorta ettiren, belirlediği lehtarı sigortacıya bildirmekle yükümlüdür. Bu

yükümlülük yerine getirilmediği takdirde, sigortacı iyiniyetle yaptığı ödeme ile borcundan

kurtulur.

(4) Lehtarın belirtilmediği hâllerde, sigortanın sigortalı lehine yapıldığı kabul edilir.

V – Bekleme süresi

MADDE 1516 (1) Bekleme sürelerini öngören sigorta sözleşmelerinde, bekleme

süresinin üst sınırı Hazine Müsteşarlığınca veya Müsteşarlığın uygun göreceği bir kurum

tarafından belirlenir.VI – Yeni doğan bebeğin ve evlat edinilenin sigorta kapsamında olması

MADDE 1517 (1) Doğum sırasında, ana babadan biri için yaptırılmış bir hastalık veya

sağlık sigortasının bulunması hâlinde, aksi kararlaştırılmamışsa, doğumun tamamlanmasından

itibaren bebek, ek prim olmaksızın sigortanın kapsamına girer. Ancak, bunun için doğumun en

geç iki ay içinde sigortacıya bildirilmesi gerekir.

(2) Evlat edinilen küçükler hakkında da birinci fıkra hükmü uygulanır.

VII – Bilgi isteme hakkı

MADDE 1518 (1) Sigortacı, ifa yükümlülüğünü incelerken, ilgili kişinin veya onun

kanuni temsilcisinin istemesi hâlinde, bunlar tarafından belirlenen doktora, teminat

kapsamındaki hastalığın gerçekleşip gerçekleşmediği ve tıbbi tedavi uygulanmasının

gerekliliği konusunda aldığı rapor hakkında bilgi ve rapor üzerinde inceleme imkânı vermek

zorundadır.

VIII – Hastalık ve sağlık sigortasına uygulanacak diğer hükümler

MADDE 1519 (1) Hayat sigortalarına ilişkin hükümler 1497 ve 1504 üncü madde

hükümleri dışında hastalık sigortasına da uygulanır. Ancak hastalık sigortasına 1503 üncü

maddenin uygulanabilmesi, sözleşmede öngörülen rizikonun intihara teşebbüs nedeniyle

gerçekleşmiş olmasına bağlıdır.

(2) Sigortalının uğradığı hastalık, ilaç ve tedavi giderleri için harcama yapılması gibi

gerçek zararların sigortacı tarafından karşılanması öngörülen sağlık sigortalarında ise, genel

hükümler dışında, zarar sigortalarına ilişkin hükümler ile 1500 ilâ 1502 nci madde hükümleri

sağlık sigortası hakkında da uygulanır.

IX – Koruyucu hükümler

MADDE 1520 (1) 1487 nci maddenin ikinci fıkrası, 1490 ıncı maddenin ikinci

fıkrasının ilk cümlesi ile dördüncü fıkrası, 1504 üncü madde ve 1515 inci maddenin birinci

fıkrasının birinci cümlesi hükümlerine aykırı sözleşmeler geçersizdir.

(2) 1490 ıncı maddenin üçüncü fıkrası, 1491 inci maddenin ikinci fıkrası, 1496 ncı

maddenin birinci fıkrası, 1506 ncı madde, 1507 nci maddenin birinci fıkrası, 1510 uncu

madde, 1511 inci madde, 1514 üncü maddenin ikinci fıkrası, 1515 inci maddenin birinci

fıkrasının ikinci cümlesi ile ikinci fıkrası, 1518 inci madde ve 1519 uncu madde hükümlerine

aykırı sözleşme şartları geçersizdir.

(3) 1489 uncu madde, 1490 ıncı maddenin ikinci fıkrasının ikinci ve üçüncü cümleleri,

1492 nci madde, 1497 ilâ 1503 üncü maddeler, 1515 inci maddenin birinci fıkrasının

dördüncü cümlesi ve 1517 nci madde hükümleri sigorta ettiren, sigortalı ve lehtar aleyhine

değiştirilemez; değiştirilirse bu Kanun hükümleri uygulanır.

Yorum bırakın