Hasar bedeli ve değer kaybı talepleri, haksız fiilden kaynaklanan maddi zararların tazmini kapsamında değerlendirilir. Bu tür taleplerde, normal şartlarda TBK m. 72 uyarınca 2 yıllık ve en fazla 10 yıllık zamanaşımı süreleri uygulanır. Ancak zarara sebep olan fiil aynı zamanda bir suç teşkil ediyorsa, ceza davası için öngörülen uzamış ceza zamanaşımı süresi tazminat davalarında da uygulanabilir.

Eğer bir hasar, kasten veya taksirle işlenen bir suçtan kaynaklanıyorsa, ceza kanununda belirtilen zamanaşımı süresi esas alınır. Örneğin:

• Trafik kazasında bilinçli taksirle ölüm veya yaralama (TCK m. 85, m. 89) → Ceza zamanaşımı süresi (örneğin 15 yıl) tazminat taleplerine de uygulanır.

• Kasten mala zarar verme (TCK m. 151) → Suç için öngörülen 8 yıllık ceza zamanaşımı, tazminat davası süresini de uzatır.

Değer Kaybı Taleplerinde Uzamış Ceza Zamanaşımı

Değer kaybı, özellikle trafik kazalarından kaynaklanan bir zarar türüdür. Aracın kazaya karışması sonucu ikinci el piyasasında değerinin düşmesi nedeniyle tazmin edilir. Esas itibariyle”maddi bir zarardır”. Eğer kaza, kasten veya bilinçli taksirle işlenmiş bir suç teşkil ediyorsa, uzamış ceza zamanaşımı burada da devreye girer.

Örneğin:

• Trafik kazasına neden olan sürücünün alkollü olması veya bilinçli taksirle hareket etmesi (TCK m. 179) → Bu durumda 15 yıllık ceza zamanaşımı tazminat davalarına uygulanabilir.

• Trafik kazasının mala zarar verme suçu kapsamında değerlendirilmesi (TCK m. 151) → 8 yıllık ceza zamanaşımı süresi geçerli olabilir.

Eğer hasar bedeli veya değer kaybı talebi, bir suç teşkil eden eylemden kaynaklanıyorsa ve ceza kanunundaki zamanaşımı süresi 10 yıldan uzun ise, tazminat davasında da uzamış ceza zamanaşımı süresi uygulanır. Somut olayın suç teşkil edip etmediği ve hangi zamanaşımı süresine tabi olduğu dikkate alınarak değerlendirme yapılmalıdır.